İki genç lezbiyen, Avrupa'daki evlerinin lüks banyosunda sert metreslerinin sıkı gözetimi altında kendilerini bulurlar. Atmosfer, ikili bağlandığında ve tıkandığında, dominant bayan tarafından izlenen her hareketinde beklenti ile kalındır. Sahne, kızların metresi tarafından banyo yapılmasıyla açılır, her dokunuşunda omurgalarından titremeler gönderir. Hanımefendi gerçek niyetini ortaya çıkardıkça gerginlik artar, ilişkilerinin sınırlarını ve birbirlerine olan güvenlerini zorlar. Artık tamamen hanım kontrolü altında olan kızlar, acımasız bir cezaya maruz kalırlar, bedenleri esir alanlarının insafına kalır. Sahna, hem katılımcıları hem de izleyiciyi soluksuz bırakan bir hakimiyet ve boyun eğme sergisiyle sonuçlanır. Bu sadece bir tutku ve arzu hikayesi değil, aynı zamanda güç ve kontrol hikayesi, femdom dinamiklerinin cazibesinin bir kanıtı.