Bataklığın derinliklerinde, yalnız bir avcı kendini Argonyalı bir grubun insafına bulur. Sadece sıradan bir varlık değiller; olağandışı fizyolojileri ve doyumsuz şehvetleriyle tanınıyorlar. Bol miktarda varlığı ile avcı kız, dikkatlerinin merkezi haline gelir.Birden fazla yarrağın zevkine dayanmak zorunda kalır, sıkı delikleri sınırlarına kadar uzanır. Sahne, yoğun tutku ve ham, ilkel arzu karışımıyla açılır. Grubun her bir üyesi sırayla alır, büyük yarrakları alıcı deliklerine dalar. Avcı, başlangıçtaki direnmesine rağmen, kısa sürede ezici zevke yenik düşer. Sahne, devasa bir içine boşalma ile sonuçlanır, avcı bedeni, karşılaşmasının yoğunluğunun bir kanıtıdır. Bu, zevk ve acının iç iç içe geçtiği bir dünyadır, burada avcı hem av hem de oyuncağıdır. Ormanın kurallarının uygulandığı sert tutku dünyasıdır.